Mahalledeki demokrasi okulları olarak Mahalle Meclisleri

İzmir Kent Konseyleri Birliği dönem sözcülüğünü de yapmakta olan Seferihisar Kent Konseyi Başkanı Ekrem Gün ile Kent Konseyleri ve Mahalle Meclisleri yapılanması üzerine konuştuk.

– Kısaca Kent Konseyleri’ni tanımlayabilir misiniz?
Ekrem Gün: En kısa ifadeyle, Kent Konseyleri 5393 sayılı Belediyeler Kanunu 76. maddesine göre kent halkına kendi yerel yönetimlerine katılma olanağını sağlayan kurumlardır diyebiliriz.
Yerelde demokrasinin, katılımcılığın ve yönetişimin güzel bir örneği olarak, partiler üstü bir anlayışla kent sorunlarına çözüm üretme ve yaşam kalitesini artırma amaçlı, halkın tamamının sesi olma özelliği taşıyan ve gönüllülük esasıyla çalışan yapılardır.
Seferihisar’da ilk kent konseyi 2009 yılında kurulmuştu. Bizler son 2,5 yıldır bu çatı altında çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Yerel düzeyde doğrudan demokrasinin işleyişi, kent halkının kendisini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyecek her karar ve uygulamada söz sahibi olması ile mümkün olabilir. Bunun için yerel yönetimlerin karşısında ya da yanında yer alarak değil, birlikte nasıl sağlıklı bir yönetişim içinde yaşam kalitemizi artırabiliriz, yerel demokrasiyi güçlendirebiliriz ve bunu sürekli kılabiliriz üzerine kafa yoruyoruz. Kent Konseyimiz bünyesinde Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi, Engelli Meclisi gibi meclislerin yanı sıra çeşitli çalışma gruplarımız bulunuyor. Kentin öncelikli sorunları üzerine çözüm önerileri ve projeleri Belediye yönetimine iletiyor, bünyemizdeki nitelikli insanların katkılarıyla sonuç odaklı çalışmalar yapma imkânı elde edebiliyoruz.


– Peki Mahalle Meclisleri nedir, nasıl çalışacaklar?
– İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer Seferihisar Belediye Başkanı olduğu dönemde bir demokrasi kenti yaratalım fikrimizi paylaşmış, sıcak bakmıştı. Sonra bu fikir dönem sözcülüğünü yaptığımız İzmir Kent Konseyleri Birliği içinde de kabul gördü ve “Demokrasi Kenti İzmir” başlığına dönüştü. Böylece mevcut İzmir Kent Konseyleri yapılanmasına iki mekanizma daha ekleyerek süreci başlattık. Süreç diyorum, çünkü nihai model pilot bölgelerde yapılacak uygulamaların ışığında, katkı sağlayacak diğer kurum ve sivil toplum kuruluşlarına da açılarak ortak akıl ile zenginleştirilip son şeklini alacaktır.
Eklediğimiz bu iki mekanizma şöyle. İlki, İzmir ilçe kent konseyleri ve Kent Konseyleri Birliği’nin sivil demokrasiye katkı vermesi noktasında şimdiye kadar hissettiğimiz büyük bir boşluğu doldurmak için oluşturduğumuz “Sivil Koordinasyon Kurulu”. Büyükşehir belediyesi ile birlikte oluşturmayı planladığımız bu mekanizma önemli bir boşluğu dolduracak, kurumlar arası iletişimi güçlendirip bu alandaki çalışmalara büyük destek sağlayacak.
Diğeri ise planladığımız yerel demokrasi modelinin temellerini oluşturacak olan mahalle meclisleri. Mahalle meclisleri, demokrasinin mahalledeki kılcal damarları, temel yapı taşları veya mahalledeki okulları olma potansiyeline sahip bir mekanizma olacaktır diyebilirim.
Tabii ki sadece bir mahalle meclisi kurmakla bunun gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Bunun için muhtarlıkları da içine alacak, çok amaçlı kullanıma açık, mahallenin ortak evi olacak “Mahalle Evleri”ni projelendirdik. İçinde mahalle sorunlarının tartışılacağı, çözümler üretileceği, eğitici seminer ve söyleşilerin, kültürel etkinliklerin yapılacağı, önemli günlerde kutlamaların ya da bayramlaşmaların gerçekleştirileceği, kısaca mahalle halkının ortak aklını ve dayanışma kültürünü geliştireceği sosyal mekânlar olarak tasarladık. Bu yüzden projemizin en çok önemsediğimiz, olmazsa olmazı diye baktığımız kısmı bu mekânlar, yani mahalle evleri. Gerisi kent konseyleri ve belediyelerin desteğiyle, mahallelinin bu projenin içini doldurmasına kalıyor.
Kent Konseylerinin etkinliği ve sürdürülebilirliği açısından, mahalle meclislerine en geniş şekilde katılım sağlanmasının ve sahiplenilmesinin büyük önem taşıdığını düşünüyoruz.
Halihazırda Kent Konseyleri yapılanmasında mahalle muhtarlarının doğal üye olarak varlığı son derece önemli ve gerekli. Bununla birlikte, katılımcı süreçlerin toplumun kılcal damarlarına yayılması ve seslerini duyurmakta güçlük çeken toplumsal kesimlere ulaşabilmesi açısından muhtarlıklar mutlaka desteklenmeli ve bu projenin içinde olmalı diye düşünüyoruz.

– Mahallelerde bu meclisler kimlerden oluşacak?
– Elbette ki tüm mahalleli bu meclisin doğal üyesi olacak. Yerel yönetimlerin, kent konseylerinin ve muhtarların desteği ve katılımıyla yürütülen bu meclisler mahalle sakinleri arasından gönüllülerden oluşacak. Ayrıca kent konseyleri tüzüğü içinde belirlenecek bir yapı ile mahalle meclislerinin yürütme kurulu ve sözcülerinin oluşturulmasının da yararlı olacağı düşüncesindeyiz.
– Uygulama ne zaman ve nerede başlayacak?
– İzmir Kent Konseyleri Birliği ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’le projemizi görüştük. Tüm ilçelerde birer mahallenin pilot bölge olarak seçilerek önümüzdeki 3 ay içerisinde 30 ilçede 30 Mahalle meclisinin kurulması yönünde düğmeye bastık. Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda tam desteği söz konusu. Zira doğrudan ve katılımcı demokrasinin mahalleler ölçeğinde gerçekleşebilmesi için mahalle meclislerinin ve mahalle evlerinin oluşturulması, çağımız Sosyal Demokrat yönetim anlayışının olmazsa olmazı durumundadır. Bu destekten aldığımız güçle çalışmalarımıza başladık. İlçe Belediye başkanımız İsmail Yetişkin’e konu ile ilgili bilgilendirmemizi yaptık ve birlikte atacağımız adımları belirledik.
Biz Seferihisar’da hızla büyümeyle birlikte gelen birçok sorunu yaşayan Sığacık Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle Meclisleri Yönergesi ve İç Tüzük çalışmalarını da başlatarak bir kilim dokuma sabrı ve özeni içinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

:

İlginizi çekebilir